Tahran'da 6 ülkeden teröre karşı işbirliği zirvesi
TBMM Başkanı Yıldırım, Çin, Rusya, Afganistan, Pakistan ve İran arasında Tahran'da düzenlenen 'Terörizmle mücadele' toplantısında konuştu. ABD'nin bölgeye müdahalesini eleştiren Yıldırım, '6 ülkenin terörle mücadele ve bölgesel iş birliği inisiyatifini destekliyoruz' dedi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin terörle mücadelede izlediği yollardan bir tanesinin güvenlik yanında "terörün istismar araçlarını ortadan kaldırmak" olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Çin Meclis Başkan Yardımcısı Çen Zu, Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin, Pakistan Milli Meclisi Başkanı Esed Kayser, Afganistan Ulusal Meclis Başkanı Abdul Rauf İbrahimi ve İran Meclis Başkanı Ali Laricani'nin katılımıyla Tahran'da gerçekleştirilen "Terörizmle ve Aşırıcılıkla Mücadele konulu Meclis Başkanları İkinci Toplantısı"nda konuştu.
Türkiye'deki terörle mücadeleye dair Yıldırım, "Son 15 yılda terörün kullandığı bütün bahaneler çözüme ulaştırılmıştır. Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı yerlerde kesinlikle kimlik üzerinden istismar yapılmasına izin verilmemiştir. Çünkü bizim farklılıklarımız zenginliğimizdir. Çünkü, bizim hiçbir etnik unsurla sorunumuz yok." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, söz konusu sorunların ülkeler arasındaki ilişkileri ve uluslararası sistemi de doğrudan etkilediğini ifade ederek, "İnsanlığın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan bir tanesi terördür. Ancak terör sadece bölgemizin kaderi değildir, küresel bir mahiyet arz etmektedir. Alınacak tedbirler ve çok taraflı iş birliği ile terörün tahrip edici etkisini ortadan kaldırmak mümkündür" dedi.
TERÖRÜN FATURASI
Bugün ikincisi gerçekleştirilen konferansın da bu amaca yönelik yapılması gerekenleri ele aldığını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"Geçmiş yıllarda terör yerel ya da bölgesel mahiyetteydi. Teröristlerin ulaşım ve iletişim imkanları gayet sınırlıydı, kitleleri etkilemeleri de çok sınırlıydı ancak 11 Eylül saldırısı ve akabinde Afganistan işgaliyle birlikte terör hadisesi mahiyet değiştirip küresel bir hüviyete büründü. Geçen yıl dünya genelinde 10 bin 900 bombalı ve silahlı terör saldırısı meydana geldi. Bu saldırılarda 27 bine yakın masum insan hayatını kaybetti. DEAŞ'ın geçen yıl yaptığı terör hadiselerinde 7 bin 120 insan hayatını kaybetti. Taliban örgütü 4 bin 925 kişiyi katletti. Yapılan bütün bu saldırıların, bu terör faaliyetlerinin küresel ekonomiye maliyeti yıllık 50 milyar dolardır."
İran'dan terörizm uyarısı: Biz zayıflarsak birçok ülke güvende olmaz!
Bu meblağın birçok ülkenin gayri safi milli hasılasının üzerinde bir kaynak anlamına geldiğine dikkati çeken Yıldırım, "Ne yazık ki terör ulaşılmak istenen bazı hedefler için bugün araç haline getirilmiştir. Terör amaç değildir, emperyal hedefleri gerçekleştirmek için bir araca dönüştürülmüştür." değerlendirmesinde bulundu.
AMBARGO KARARLARINA TEPKİ
Terör faaliyetleriyle ülkelerin istikrarsızlaştırıldığını, iç savaşa sürüklendiğini, örtülü işgal ve istila girişimine hazır hale getirildiğini belirten Yıldırım, "Afrika ve Orta Doğu'dan başlamak üzere bazı ülke ve bölgelerin geleceği terör örgütleri kullanılarak dizayn edilmeye çalışılmaktadır. Ülkelerin ekonomik ve sosyal dengelerini bozacak şekilde alınan kısıtlama kararları, tek taraflı izolasyonlar ve ambargolar terörle mücadeleye katkı sağlamak yerine terörün daha da azmasına alan açmaktadır. Bugüne kadar alınan ambargo kararlarından en fazla zarar gören masum insanlar olmuştur." ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Yıldırım, tehditle, ambargoyla devletleri hizaya getirme dönemlerinin geri kaldığını ifade ederek, "Dünyanın güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olanlar, ne yazık ki güvenliği bozucu yöntemleri kullanmaktan çekinmemektedir." diye konuştu.
İran'dan önce Çin'e bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Yıldırım, orada gördüğü kalkınma hamlesinin kendisini etkilediğini dile getirdi.
Yıldırım, "Eğer bölgemizi savaş ve terörün gölgesinden kurtarırsak mevcut fırsatlar ve gelecek hedefler için daha güzel planlar yapabiliriz" dedi.
ABD'YE PKK/YPG ELEŞTİRİSİ
Bir terör örgütüyle mücadele etmek için başka bir terör örgütünü taşeron olarak kullanmaya kalkışmanın akla ziyan bir iş olduğunu vurgulayan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Ne yazık ki müttefikimiz bildiğimiz bir ülke, PKK'nın Suriye'deki devamı PYD-YPG örgütüyle iş birliği yaparak DEAŞ örgütünü ortadan kaldırma yönünde adımlar atmıştır. Bu fevkalade yanlış bir yoldur. Diyelim ki bunu yaptınız, o terör örgütünü DEAŞ'ı da yok ettiniz, o halde kullandığınız terör örgütünü yok etmek için bu sefer hangi terör örgütüyle iş birliği yapacaksınız? Bu yol, çıkmaz bir yoldur. Çünkü bu örgütler ülkelerin güvenliğini ve istikrarını tehdit ediyor. Terörün verdiği zararlardan en fazla etkilenen birbirine komşu olan ülkelerdir. Siz yurt içinde terör faaliyetlerini tamamen ortadan kaldırsanız bile etrafınızda bulunan istikrarsızlıklar sonucu ortaya çıkan terör faaliyetleri sizi rahatsız etmeye ve enerjinizi tüketmeye devam eder."
ORTAK HAREKET ÇAĞRISI
Yıldırım, bölge ülkeleri olarak sorunların çözümünde ortak hareket etmenin önemine değindi. “Eğer bölge ülkeleri olarak sorunları çözebilirsek, yakın gelecekte coğrafyamızı bütün dünyanın çekim merkezi yapabiliriz." diyen TBMM Başkanı, "6 ülkenin başlattığı bu inisiyatifin terörle mücadele başta olmak üzere bölgesel iş birliği ve kalkınma için önemli bir inisiyatif olacağını görüyor ve destekliyoruz. Sorunlarımızı çözmek için uzaktan gelen ülkelerin desteğine ihtiyacımız yok, bunun en güzel örneğini Suriye'de gösterdik. Rusya, İran ve Türkiye olarak Suriye'de ortaya koyduğumuz inisiyatifle sorunları belli bir noktaya getirdik ve çözüme yakınlaştırdık" dedi.
'RUSYA İLE YAKIN İLİŞKİ BÖLGENİN TEMİNATI'
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, toplantının ardından Rusya Meclis Başkanı Vyacheslav Volodin ile de bir araya geldi. Yıldırım, Volodin ile gerçekleştirdiği heyetler arası görüşmede şu şekilde konuştu: "Rusya'nın yakın ilişkileri bölgenin geleceği için bir teminat. Bu duruşumuzu çok daha görünür hale getirmemiz gerekiyor. Rusya-Türkiye birlikteliği burada bir denge unsuru olarak yer alıyor. Meclisler olarak da biz hükümetlerimizin bu yöndeki gayretlerine katkı vermeye devam edeceğiz."