Rus uzmandan Erdoğan'a 'milli hükümet' önerisi
Rus Jeopolitik Analiz Merkezi Müdürü Korovin: Erdoğan, Gülenci hücreleri yenmek için Atatürkçülere dayanarak 'milli hükümet' kurmak zorunda
Türkiye'deki gelişmeleri yakından izleyen Tsargrad TV'ye konuşan Jeopolitik Analiz Merkezi Müdürü Valeriy Korovin, Ankara'nın siyasetlerini yorumladı.
Rus jeopolitika uzmanı Korovin,15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cüleri sert yaptırımlarla köşeye sıkıştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sefer “Gülenci hücreler” tarafından “ölüm yaşam mücadelesi” ile karşı karşıya gelebileceğini söyledi. Korovin, "Gülenci hücrelerin, Erdoğan'ı destekleyen çoğunluğa başını eğmek veya çok sert yöntemlere başvurarak durumu eskiye çevirmekten başka çaresi yok" dedi.
Gazeteduvar'ın Rus kanalı Tsargrad TV'dan aktardığına göre, Korovin, "Bu bağlamda ikinci darbe girişimini, ülke genelinde lokal gerginlik ocakları veya Gülenci hücrelerin iktidar, ordu ve polise girdiğini hesaba katarak bir sessiz komployu bekleyebiliriz" dedi.
FETÖ çıkışını Batı'nın yürüttüğü örtülü politikaya bağlayan uzman, hem Türkiye'nin, hem başka ülkelerin Batı'ya doğru attığı her adımın milli egemenlik yitirmesine yol açtığını belirterek, “Türkiye'nin varlığını, devletini, kültürünü ve medeniyetini korumak isteyen Erdoğan'ın, Amerikan, Gülenci ve İslamcı şebekeleri tahrip edip ülkeyi Rusya ve diğer Avrasya ülkelerine yönlendirmekten başka çaresi yok” dedi. Valery Korovin Gülenci hücreleri yenmek için Erdoğan, geniş koalisyona ve özellikle Temmuz 2016'da darbecilere karşı canlı duvar oluşturan Atatürkçülere dayanarak “milli hükümet” kurmak zorunda olduğunu savundu.
İKİ SANDALYEDE BİRDEN OTURULMAZ
Erdoğan'ın Batı ile ilişkilerin normale döneceğine bilinçaltında hala inandığını belirten Korovin'e göre Türk lideri, ikili oyun oynamayı, iki sandalyede birden oturmaya çalışmayı bırakmalı ve hem siyasi elitle devleti hem de jeopolitik oluşum olarak Türkiye'nin kendisini koruyabilmek için Rusya ile çok yönlü bir şekilde yakınlaşmalı.
Korovin röportajını bitirirken, bugüne kadar görüş ve yaklaşımlarını defalarca değiştiren Erdoğan'ın, “komplike bir siyasetçi” olma özeliğini korumakla beraber ABD'nin organize ettiği darbe girişimi sonucunda kazandığı tecrübe ve siyasi bilgelik sayesinde daha istikrarlı ve öngörülebilir, Batı'dan uzak durmak gerektiğini anlayan bir lider olma yolunda olduğunu belirtti.
'İRAN BÖLGEYE GİRMEYE HAZIRLANIYOR'
EADaily ajansı da Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin (IKYB) 25 Eylül'de yapma kararı aldığı bağımsızlık referandumunun, Bağdat'ın yanı sıra ABD ve İran'a da rahatsızlık verdiğini yazdı. Hatta Arap medyasının öne sürdüğü habere göre İran ordusu bölgeye girmeye hazırlanıyor.
Ajansın haberine göre referanduma katılması öngörülen bölgeleri kontrol altına alan Kürtler, Musul operasyonu zarfında 30 bine yakın kayıp veren Bağdat ordusu ve onu destekleyen İran yanlısı Şii milisleri eski gücüne kavuşmadan bağımsızlığını ilan etmekte acele ediyor. Bu gelişmeler karşısında Amerika da zor durumda. Şöyle ki Kürtler ve Irak'ta iktidarda olan Şiiler tamamen “boşanırlarsa” Bağdat'ın Tahran'ın etkisine girmesi kaçınılmaz görünüyor.