Kürdistan referandumuna karşı karar MGK'da alınacak
Barzani'nin açıklaması çok yanlış. Akıl tutulmasından öte görüyorum. 22 Eylül'deki MGK'da karar vereceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki referandum tartışmalarıyla ilgili, "Bunu akıl tutulmasından öte bir şey olarak görüyorum, bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olamaz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mabeyn Köşkü'nde ATV, A Haber ve A News ortak yayınına katıldı.
BARZANİ'NİN AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin açıklamalarının sorulması üzerine, "Sayın Barzani, bizim bu konuda ne düşündüğümüzü gayet iyi biliyor. Yaptığı açıklama, bana göre hakikaten çok çok yanlış bir açıklama. Çünkü bizim yıllardır Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi biliyor. Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi bildiği halde, bunun yanında Kerkük özellikli bir bölge, bunu da bildiği halde, kalkıp hala buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doğru bulmuyorum." dedi.
En zor anlarında oradaki Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin yanında olduklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda bu atılan adımlar bizi ister istemez yeni bir karar sürecine itti. Biz bu ayın 27'sinde Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapacaktık. Şimdi Amerika dönüşü 22'sinde, içinde bu referandum olayını da gündeme aldığımız, ayın 22'sine Milli Güvenlik Kurulu toplantısını çektik ve Milli Güvenlik Kurulu toplantısını ayın 22'sinde saat 15.00'te yapacağız. Milli Güvenlik Kurulu toplantının arkasından Hükümet, Bakanlar Kurulu toplantısını yapacak ve bu konuyla ilgili nihai kararımızı da bizler teklif olarak, hükümet de Bakanlar Kurulu olarak ayın 22'sinde verecek. Demek ki bizim şeylerimizden bir şey anlamamış. 'Hala bir şey denmiyor, böyle bir şey söylenmedi, farklı teklifler yok.' Bizim kanaatimiz belli ama şimdi artık bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduğunu ayın 22'sindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kendisi çok daha net, açık görecektir."
'AKIL TUTULMASINDAN ÖTE BİR ŞEY'
Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın referandum kararıyla ilgili bir açıklamasında, bunu bir "akıl tutulması" olarak tanımladığının hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:
"Ben bunu akıl tutulmasından öte bir şey olarak görüyorum, bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olamaz. Bir defa Irak'ın kenarında 350 kilometre sınırı olan biziz. Burada bir tarafta İran, bir diğer tarafta Suriye. Suriye'nin zaten ne durumda olduğu belli. Burada bizim tavrımız nedir? Irak'ın toprak bütünlüğüdür. İran aynı şeyi paylaşıyor. Tüm bunlara rağmen eğer siz burada kendinize göre bağımsız bir devlet ilanına kalkarsanız, kusura bakmayın, buna herkes böyle 'Evet' demez. Burada Türkmenler var, güneyde, öbür tarafta Musul'da Araplar var. Siz bunları yok farz edemezsiniz ve bütün bunlar ortadayken, Irak'ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir adımın atılmasına da öyle kolay kolay herkes 'Evet' demez. Zaten şu anda kendi içinde bile bu işi halletmesi mümkün değil. Irak'ın merkezi yönetimi de buna 'Hayır' diyor, Irak'ın parlamentosunun da zaten böyle bir şeye 'Evet' demesi mümkün değil. Biz de MGK ve Hükümetimizin kararından sonra çok açık, net Türkiye de kararını açıklayacaktır, İran zaten bu konuyla ilgili kararını açıklamış durumda."
ABD ZİYARETİNDE YAŞANANLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti sırasında yaşanan olaylar ve korumalarıyla ilgili verilen kararın hatırlatılması üzerine, bu konudaki tepkilerini çok açık ve net ortaya koyduklarını söyledi.
BM Genel Kurulu'nun, ABD'nin güvencesi altında düzenlendiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizi BM Genel Kurul binasının içinde kendi elemanları korumaya alır ama dışarıda havalimanından BM Genel Kurulu'na veya kalacağımız otele kadar, burada ABD bizim güvencemizi sağlar. Bunun yanında da bizim kendi korumalarımız vardır. Bu olayda, 16 Mayıs'taki seyahatimiz, yine Sayın Trump'ın daveti üzerine yaptığımız, üstelik de bir resmi ziyaretti. Bu resmi ziyarette maalesef PKK terör örgütünün mensuplarıyla bunun yanında FETÖ mensuplarının dayanışmasıyla bizler Beyaz Saray'a gittiğimizde belli bir mesafe ki kısa bir mesafeydi, orada bunların birçok gösterileri oldu. Buna Amerikan güvenlik kurumlarının ne yazık ki ciddi bir müdahalesi olmadı. Daha sonra biz büyükelçilik binamıza geleceğimizde de orada meğerse bazı adımlar atıldı. Yine biz oraya geldik, baktık yaklaşık 100 metre veya 75 metre mesafede, orada yine aynı durumdalar. Orada gösteriler, tüm bu gösteriler karşısında benim oradaki vatandaşlarım da eli bağlı duramazdı. Onlar müdahaleyi yapma yoluna gittiler. Herhalde benim korumalarım da eli bağlı duramazdı. Çünkü Amerikan polisi en ufak bir müdahale yapmıyor, onları oradan dağıtalım diye. Buna da tevessül etmediler. Geldikten sonra bir de baktık ki arkadan, bizim korumalarımızla ilgili ne yazık ki gözaltı kararları veya kendilerine göre eşimin iki tane hanım koruması, olayların olduğu yerde yok. Resmi olan, ismi olan korumaların içinde Amerika'ya hiç gelmemiş olanlar... Bunlarla ilgili böyle gözaltı kararı gibi bir şey çıkarıyorlar. Sonradan bakıyoruz ki olay geliyor yine FETÖ'ye dayanıyor. Orada da ne yazık ki bunlarla müşterek çalışıyorlar. Çünkü bu savcılar malum, bunlarla müşterek çalışan savcılar olduğu için burada da aynı uygulama yapılıyor.
Daha sonra Ekonomi Bakanımız Zafer (Çağlayan) Bey'le ilgili ve bunun yanında Halk Bankası'nın alt yöneticileriyle ilgili alınan kararın da yine nasıl bir organizasyonun neticesi olduğu ortaya çıkıyor. Bu, 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruşturmalarında geçen ifadeler neyse aynı şimdi burada geçiyor. Hiç mi hiç ilgisi alakası olmayan veya Bakanlık süreciyle Bakanlık sürecinin dışındaki dönemleri kapsayan garip ifadeler var orada. Konuya da hakim değiller. Bu şekilde, örneğin Zafer Bey'le ve diğerleriyle ilgili o hazırladıkları soruşturma beyanının içerisinde bunlar var."
TRUMP İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ
Astana'da olduğu sırada ABD Başkanı Trump'ın kendisini aradığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben başka konular zannettim, meğerse bu konularla ilgiliymiş. Orada kendisine bir ara, telefon görüşmemizde bunlardan üzüntümü söylemiştim. 'Ben ilgileneceğim' filan dedi. Görüşmemizde dedi ki 'Ben bundan dolayı çok üzgünüm. İncelettim ama bu federal devletin değil, eyalet devletinin güvenlikçilerinin yaptığı bir yanlış. Direkt bunlar bana bağlı değil ama ben bu işi yakın takibe alarak araştıracağım, inceleyeceğim' dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim ve 21'inde de inşallah yüz yüze zaten bir görüşmemiz olacak. Bu görüşmede bunların detaylarını, teferruatını görüşmemiz gerekecek zaten. Çünkü hakikaten bu süreçle ilgili sıkıntılı bazı yaklaşımlar var. Amerika'da Trump yönetiminin altında bu tür bazı mercilerin attığı yanlış adımlar, ister istemez tabi ki Sayın Trump yönetimini de gölgelemektedir. Herhalde buna da fırsat verilmemesi gerekir diye düşünüyorum."