Koridoru 'seçim'le tamamlama planı
Barzani'nin 'bağımsızlık referandumu' yapacağını açıklamasının ardından, YPG kantonlarında da seçim hazırlıkları başladı. PYD Rakka'da seçim takvimini tamamladı
Londra merkezli Şark el Avsat gazetesi PKK/PYD'nin federasyon takvimini yazdı. Suriyeli muhaliflerin kurduğu Batı destekli The Syrian Observer sitesi Suriye'nin idari ve yönetsel bakımdan bölünmesini, kuzeydeki bölgelerin başkent Şam'dan fiilen kopartılmasını öngören hazırlıkları ve toplantıların içeriklerini geniş bir analiz yazısı ile duyurdu.
Şark el Avsat'tan İbrahim Hamidi, "Kürtlerin kuzey Suriye'yi üç parçaya bölme kararı aldıklarını IŞİD'ten kurtarıldıktan sonra Rakka'nın da bu bölgelerden bir tanesi olacağını" yazdı. Hamidi'nin incelediği federasyon sistemini kurumsallaştırmayı hedefleyen yasa çıkarma girişimleri Amerika'nın IŞİD sonrası Suriye'de kurmak istediği düzeni bütün açıklığıyla ortaya çıkarıyor. ABD'nin Barzani'nin bağımsızlık referandumu ile eş zamanlı olarak tasarladığı "Kuzey Suriye" planı tamamlanırsa ABD'nin oluşturmak istediği 'PKK Koridoru' planı büyükl oranda tamamlanacak.
3 BÖLGE 6 KANTON
"Kuzey Suriye için demokratik federalist seçim kanunu" ve "idari bölge kanunu" geçen günlerde Suriye'nin kuzeyindeki Haseke iline bağlı Rimeylan'da yapılan bir toplantıda kabul edildi. Bu toplantıyla özerk yönetimin sınırlarındaki genişleme ortaya çıktı. Arap çoğunluğun bulunduğu yerleşim yerlerini de kapsayan "3 bölge ve 6 kanton" ile ilgili adım adım federasyon planı karara bağlandı. Bu alanlar Amerikan desteği ile IŞİD'ten kurtarılan yerleşim birimleri. Üç bölgeden kasıt, Cezire, Fırat ve Afrin olarak tanımlanıyor. Cezire, Ayn el Arap ve Afrin bu üç bölgenin merkezi olarak yeniden tanımlanıyor. Mevcut Suriye idari bölümlenmesi kökten değiştirilmek isteniyor.
SEÇİM TAKVİMİ
Şark el Avsat gazetesinin ulaştığı iki kanunla birlikte federasyon sistemi kurumlaştırmayı hedefleyen özel bir program da ortaya çıktı. Buna göre; 22 Eylül'de Suriye'nin kuzeyinde PYD hakimiyetinde bulunan alanlarda "komün" seçimleri yapılması, akabinde köy kasaba ve şehirlerde yerel seçimlere gidilmesi, sürecin finali olarak ise 2018, 19 Ocak tarihinde bölgesel seçim yapılması öngörülüyor. Sürecin tamamlayıcı unsuru olarak da "Kuzey Suriye demokratik konferansı" toplanması hedefleniyor. Ayrıca bu iki "kanun" Şam hükümetinin vatandaşlıktan çıkarttığı Kürtlerin de oy verme hakkı olduğunu ileri sürüyor.
RİMEYLAN MODELİ
Konuyla ilgili Şark el Avsat gazetesine konuşan sözde Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Organı Eş Başkanı Fevzi Yusuf, Rakka'nın IŞİD'ten kurtarıldıktan sonra kentte yerel konseylerin söz sahibi olacağını, bu konseylerin "Kuzey Suriye Federasyonu"na katılıp katılmama konusunda karar vereceğini açıkladı. Fevzi Yusuf, Deyri Zor için ise askeri operasyonlar nedeniyle konuşmak için henüz erken olduğunu söyledi.
Gazeteye açıklama yapan PYD'nin askeri kanadından bir komutan ise federal birim temsilcilerinin katıldığı Rimeylan'daki toplantıda "tabandan, küçük birimlerden üst katmanlara kadar demokrasi prensibinin" benimsendiğini ileri sürdü. Aynı kişi savundukları yönetim modelini bütün Suriye için önerdiklerini vurguladı.
IRAK VE LÜBNAN KOPYASI
Rimeylan'da kabul edilen sözde kanun metinlerinde seçim sistemi prensiplerini de içeren kırk madde bulunuyor. Bu maddeler arasında etnik ve dini ayrımları öne çıkartan madde bulunuyor. Buna göre; sözde Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Konseyi üyelerinin yüzde 60'ı bütün halkın katıldığı seçimlerle, yüzde kırkı ise "uzlaşmacı demokrasi" prensibi kapsamında; her bölgede, etnik, dini, doktrinsel, kültürel ve sosyal birimlerin demografik yoğunluk göz önüne alarak seçilmesini öngörüyor. Öngörülen modelin Irak ve Lübnan'daki bölünmüş siyasal sistemden kopya edildiği anlaşılıyor.
ABD HİMAYESİNDE YÜRÜTÜLÜYOR
Amerika'nın askeri koruması altında yürütülen federasyonu yasallaştırma girişimleri Rakka'nın tamamen IŞİD'ten kurtarılmasından sonra hız kazanacak. Irak, Barzani eliyle bölününmek istenirken aynı süreçte PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde yasal statüye kavuşması için yoğun bir siyasi faaliyet yürütülecek. Bu çerçevede Ankara'nın Irak ve Suriye diplomasisi, bölgeye olan ilgili önceki dönemlerle kıyaslanmayacak oranda artacak.