Irak ve Suriye tezkeresi Meclis'te kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon için hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkeresi görüşüldü..
TBMM Genel Kurulu, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda Hükümet'e verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı.
Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Tezkereye AKP, MHP ve CHP destek verdi.
Genel Kurul'dan notlar:
Hükümet adına Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli konuştu.
Canikli konuşmasında şunları söyledi:
'TERÖR ÖRGÜTLERİ TAŞERONDUR'
Türkiye uzun zamandan beri terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Son yıllarda güvenlik tehdidinin boyutu hem artmış hem de küresel ölçeğe taşınmıştır. Türkiye çok büyük bedeller ödemiş ve ödemeye devam etmiştir. Bugün içinde bulunduğumuz coğrafyanın siyasi sınırları yeniden dizayn edilmeye çalışılmaktadır. proje 1990'lı yılların başında hayata geçirilmeye çalışılmıştı. Ülkemizin de içinde bulunduğu devletler etkisizleştirilmek ve yeni devletçikler kurulmak istenmiştir. Bu şekilde coğrafya dizayn etmeye çalışanlar tarafından çok kolay yönetilecek hale gelecekti. Terör örgütleri bu proje için birer taşerondan ibarettir. Bu oyunu Türkiye bozmuştur. Terör örgütleri bu dönemde bu projenin hızla sonuçlandırılması için her türlü desteği bazı ülkelerden görmektedirler.
IŞİD TEK KURŞUN ATMADAN PYD'YE ALAN BIRAKIYOR
PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD/YPG terör örgütü uzun yıllardan beri o topraklarda yerleşmiş olan halkları oradan çıkararak işgalci bir yapılanmanın önünü açmaktadırlar.
Maalesef ABD ve diğer ülkeler tarafından terör örgütlerine DEAŞ ile mücadele kılıfı altında yardım ve destekler yapılmaktadır.
Ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi oluşumun ayakta kalma şansı yoktur. Türkiye böyle bir oluşuma da müsaade etmeyecektir. Dolayısıyla uluslararası anlaşmalara aykırı, terör örgütü tarafından kurulacak böyle bir oluşuma müsaade etmeyiz. Bu konuda uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanıyoruz, kullanmaya devam edeceğiz. PYD/YPG PKK'nın Suriye uzantısıdır. Aralarında hiçbir fark yoktur.
Türkiye Fırat Kalkanı harekatını yapmasaydı DEAŞ toprakları, YPG'ye teslim edecekti.
'REFERANDUM YOK HÜKMÜNDE'
(IKBY'nin referandum kararı) Böyle bir adım çok tehlikeli sonuçları beraberinde getirecek adımdır. Bölgedeki fay hatlarının aktive olmasına neden olacaktır. Zatan şu anda Suriye'de küresel güçler arasında çok tehlikeli yakınlaşmaların olduğunu biliyoruz. Böyle bir referandumdan sonra bu tehlike çok daha görünür hale gelebilir. Böyle bir referandumdan sonra en büyük zararı da dost ve kardeş Kuzey Irak halkı çekecektir.
Çok hassas ve kırılgan dengeler üzerine kurulu bir yapıda bir tuğlanın dahi çekilmesi tüm dengeleri bozacaktır. Ne zaman biteceği bilinmeyecek çatışmaları da beraberinde getirecektir. Referandum daha büyük tehlike ve tehditlerin önünü açabilecektir. Küresel boyutlu bir çatışma ortamına kapı aralayacaktır. Ulusal güvenliğimiz açısından da ciddi bir tehdittir. İsrail hariç bütün dünyanın karşı çıktığı referandum bir akıl tutulmasıdır. Bizim açımızdan yok hükmünde olacaktır. Bütün araç ve yöntemler masadadır. Gerekli tüm tedbirler alınmaktadır ve alınacaktır.
'ÖRTÜLÜ AMBARGO YOLUMUZDAN ALIKOYMAZ'
Buradan bir kez daha bu maceradan vazgeçilmesi, referandumun iptal edilmesi çağrısını yapıyoruz. Türkiye olarak Irak anayasası çerçevesinde çözüm temelinde destek olacağımızı burada söylemek istiyorum. Ülkemizin tehdit ve tehlikeleri savuşturacak imkan ve kabiliyetlere sahip olacağını da söylemek istiyorum. Bu gelişme ile birlikte müttefiklerimizin örtülü ambargo uygulamaları da bizi yolumuzdan alıkoymayacaktır...
Canikli'nin konuşmasının ardından MHP grubu adına Erkan Akçay kürsüye çıktı.
Erkan Akçay konuşmasında şunları söyledi:
Suriye ve Irak'ta yaşanan bu iç savaşlar sadece kendilerini değil çevresindeki komşu ülkeleri de derinden etkilemiştir.
Suriye'de milyonlarca insan yerinden yurdundan olmuş, Türkiye üç milyonu aşkın mülteciyi kabul etmiş, Suriye'nin toprak bütünlüğü ciddi zarar görmüş, Suriye toprakları DAEŞ, PKK, PYD, Rejim ve ÖSO tarafından paylaşılmaktadır.
Irak özerk bölgelere ayrılmış, hergün etnik ve mezhebi çatışmaların yaşandığı bir ülke haline gelmiş, Irak neredeyse yok olmanın eşiğine gelmiştir.
Irak'ın kuzeyi Barzani tarafından yönetilirken Musul, Kerkük ve Tuzhurmatu'da yaşayan Türkmenler adeta yok edilme sürecine girmiştir.
Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PYD/YPG'ye açılan kulvar sınırlarımız açısından büyük bir güvenlik ve beka tehdidi haline gelmiştir.
Suriye'deki iç savaş büyük bir hızla etnik ve mezhebi çatışmalara dönüşmüştür. Suriye, PYD DAEŞ gibi terör örgütleriyle Rejim arasındaki kavgada yine olan masum Suriye halkına ve Humus'ta Halep'te Türkmendağındaki Türkmenlere olmuştur.
Suriye'de DAEŞ'la mücadele ettiğini söyleyen koalisyon güçleri PYD ile müttefik olmuş, her türlü silah yardımı yaparak PYD'nin bölgede palazlanmasına yol açmıştır.
Türkiye'ye parasıyla silah vermeyen sözde dost ve müttefiklerimiz teröristlere son teknoloji silahları hibe etmektedir. ABD'nin YPG'ye, yani PKK'ya vermiş olduğu silah ve mühimmat desteği milli güvenlik sorunu haline gelmiştir.
İşte bu tezkere sadece terör örgütlerine karşı değil terör örgütlerini destekleyen, onları besleyen, semirten ülkelere karşı da Türk milletinin Gazi Meclisten yüksek uyarısı olacaktır.
SEVR hayalini gerçekleştirmek isteyenler Irak'ın kuzeyinde Peşmerge Başı Barzani'yle yüzyıllık oyunu yeniden sahnelemektedir.
25 Eylül'de yapılmak istenen korsan bağımsızlık Referandum kararı emperyalistlerin Sevr rüyasını yeniden hortlatmıştır.
Bu aslında yüzyıllık bir hesaplaşmadır. Bu tezkerenin en önemli yanı da budur.. Bu tezkere sadece güney sınırlarımızdaki tehlikeye değil Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır.
Bugün buradan ülkemizin bekasını ve bütünlüğünü tehdit eden 25 Eylül 2017 tarihli korsan referandum girişimine karşı güçlü ve kararlı bir ses çıkacaktır.
Gayri meşru ve kabul edilemez bu korsan referendum iş işten geçmeden iptal edilmelidir.
Bu korsan referandum gayri meşrudur, kabul edilemez, vahim sonuçlara gebe bir girişimdir. Türkiye'ye doğrudan bir tehdittir.
Türkiye'nin uluslararası ve ikili anlaşmalardan doğan hakları güçlüdür. Bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti, bekasını yakından tehdit eden, egemenlik haklarını doğrudan hedef alan, varlık ve birliğini riske sokan her türlü eylem, hazırlık, kurgu, tertip, teşebbüs ve mütecaviz emellere karşı meşru müdafaa ve müdahale hakkını kullanmakla mükelleftir.
BAYDEMİR'İN SÖZLERİ TARTIŞMA YARATTI
HDP adına Osman Baydemir konuştu.
Referanduma karşı yapılan açıklamaları eleştiren Baydemir, "Bir halkın referanduma gitmesi, yani milletin iradesine başvurması neden gayrimeşru olsun? Sizler için meşru olan bir hak, Kürt halkı için neden gayrimeşru olsun?" dedi.
Baydemir'in konuşmaları tepki toplarken Meclis Başkanı kahraman Baydemir'in "iktidar şer odaklarıyla ittifak halinde" sözlerine tepki gösterdi.
ÖZTÜRK YILMAZ İKTİDARIN POLİTİKALARINI ELEŞTİRDİ
Şu anda CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz konuştu.
Yılmaz, referandumun Irak anayasasına göre yasadışı olduğunu belirtti.
"AKP'nin Irak merkezi hükümetini hor gören politikası Barzani'yi güçlendirdi" diyen Yılmaz, Barzani'nin yıllarca kaçak petrolünü Türkiye üzerinden uluslararası piyasaya sattığını belirtti.
Ayrıntılar geliyor...
CHP'Lİ ALTAY'DAN 'KAYSERİLİ' GAFI
Kürsüye daha sonra CHP'li Engin Altay çıktı. Engin Altay özetle şöyle dedi:
Şehitler gelmesin diye tezkereye evet diyoruz ama Hakkari'den yine şehit haberi var. Bu son olsun diyorum. Terörle mücadelede her tür yetkiyi vermemize rağmen, 80 milyonu terör örgütlerinin açık hedefi haline getirmesinden üzüntü duyuyoruz. Kayserililer için eşeği boyar, babasına satar derler. Sizin yaptığınız bu. Kamuoyuna anlattığınız da bu.
Meclis'e gelen bu tezkere 2007'den beri TSK'nın imkanlarını arttıran bir tezkere. 1 haftadır neredeyse kamuoyunda fırtına koparıyorsunuz. MGK sonuçlarına baktığınız zaman hiçbir şey çıkmamış. Esip gürlüyorsunuz, bir damla bereketiniz yok. Şu MGK kararlarında yeni ne var?
Her olaya milli dava diyorsunuz, şu hükümete soruyorum; Türkiye'nin eskiden gelenekleri vardı, muhalefete bilgi vermek diye bir şey vardı. Bir tana bilgi verme gereği duydunuz mu? Türkiye'yi tam bir bataklığın içine soktunuz.
Volkan Bozkır konuşmasında Fırat Kalkanı ile IŞİD'e darbe vurduk diyor. IŞİD'ın 71 ilde uyuyan hücreleri var. Lafla petynir gemisi yürümez hamasetle siyaset yapılmaz. İç ve dış tehditler var. Varsa yoksa hamaset. Türkiye'yi bataklığın içine soktunuz.
Cumhurbaşkanı ‘Barzani kadir kıymet bilmiyor' demiş. Günaydın. Devlet işi kadir kıymetle mi diplomasıyle mi yürütülüyor? Kandırıldık diyememiş böyle demiş.
'ASKERİ SEÇENEĞİ DÜŞÜNMEYİN'
Askeri seçeneği düşünmeyin bile. Savaş çığırtkanlığı doğru işler değildir. Buradan iddia ediyorum ticari yaptırımlar konusunda Habur'u mu kapatacaksınız petrol vanalarını mı kapatacaksınız. İkisini de yapamayacaksınız.
Askeri seçenek düşünülmemelidir, konuşulmamalıdır. Elbette alınması gereken tedbirler var. Her kürt'e terörist gözüyle bakamazsınız bunlar ayrıştırır bunlara gerek yok.”
Tezkere
Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye' nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de Bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 02.10.2014 Tarihli ve 1071 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile hükümete verilen ve son Olarak 01.10.2016 Tarihli ve 1128 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile 30.10.2017 tarihine kadar uzatılan izin süresinin 30.10.2017 tarihinden itibaren bir yıl uzatılmasına Daire Başbakanlık Tezkeresi (3/1185) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.09.2017)