Esad ile masa hazırlığı
Mart ayının ilk haftasında Ankara ve İstanbul'da Türk ve Rus heyetler arasında yapılan görüşmelerde; Türkiye, Suriye ve Rusya'nın masaya oturması kararlaştırıldı
Tevfik Kadan
Suriye'de kalıcı barışın sağlanması amacıyla yürütülen görüşmelerde önemli bir ilerleme kaydedildi. 3 Mart'ta Rusya'yı temsilen Ankara'ya gelen yetkililer ile Türk istihbarat görevlilerinin de katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantıda iki ülkenin Suriye'deki işbirliği ele alınırken, Türk ve Suriyeli devlet yetkililerinin yakın bir dönemde masaya oturması kararlaştırıldı. Rusya'nın da Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmelerde yer alacağı belirtildi.
Rus yetkililer, Ankara'daki toplantının ardından 4 Mart'ta İstanbul'a geçti. Yıldız Sarayı'nın Büyük Mabeyn Köşkü'nde ağırlanan heyet, burada Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanları ile bir toplantı düzenledi. Toplantıda, Rusya ile çok boyutlu işbirliği ve Suriye'de kalıcı barışın sağlanmasına ilişkin konuların görüşüldüğü öğrenildi. Toplantıda Türkiye, Suriye ve Rusya'nın masaya oturması kararlaştırıldı.
BAŞBAKAN SİNYALİ VERMİŞTİ
Başbakan Binali Yıldırım 5 Mart'ta referandum mitingi için gittiği Sinop'tan dönüşte gazetecilere Münbiç'teki gelişmelerle ilgili açıklama yapmış ve Suriye ile yakınlaşmanın sinyallerini vermişti. “Suriye Ordusu Münbiç'e girdi, YPG'liler şehirden ayrılıyor” haberini değerlendiren Yıldırım, “Bu, bizim açımızdan olumsuz bir şey değil. Bizim orada istediğimiz, PYD/YPG unsurlarının olmaması. Bu sağlandıktan sonra nihayetinde Suriye toprakları Suriyelilere aittir” ifadelerini kullanmıştı. Başbakan'ın bu açıklaması, 3-4 Mart tarihlerindeki görüşmelerde Suriye'yle ilgili alınan olumlu kararların neticesi olarak değerlendirildi.
‘GEREKİRSE ESAD'LA GÖRÜŞÜLÜR'
Rus heyetle görüşmelerdeki olumlu hava kısa zamanda hükümete yakın medya kuruluşlarına da yansıdı. Yenişafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, 9 Mart tarihli köşesinde “Gerekirse Şam'la masaya oturulur” diye yazdı. Köşesinden, “ABD ya da bir başka yabancı ülke, PKK ya da bir başka örgüt bu kuşağa(ABD koridoru) hakim olmamalıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı, gerekirse Şam yönetimi buraları denetlemelidir” diyen Karagül, “Türkiye için PKK yerine Suriye'nin buraları kontrol etmesi daha önceliklidir” ifadelerini kullanmıştı.
ANKARA'DAN ŞAM'A İLK MESAJ
Rus heyetle görüşmenin ardından Şam'la ilgili olumlu açıklamalar devam etti. 6 yıldır diplomatik ilişkilerin kopuk olduğu Şam'a, ilk kez bir taziye mesajı gönderildi. 11 Mart'ta Şam'da meydana gelen iki patlamada 41 kişi hayatını kaybetmiş, 100'den fazla kişi ise yaralanmıştı.
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan saldırıya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Suriye'nin başkenti Şam'da dün Şii inancı mensuplarınca kutsal kabul edilen mekanları ziyaret edenleri hedef alan, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği ve yaralandığı bombalı saldırıyı kuvvetli ifadelerle kınıyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz” denildi. Dışişleri'nin bu mesajı, doğrudan Şam'a iletilen bir mesaj olarak yorumlandı.