“EVET” çıkarsa 17 Nisan'da anti-emperyalist, yeni ve mutlu bir Türkiye'ye uyanacağız
Başyazı : Aziz Cüneyt Yüksel
“EVET” çıkarsa 17 Nisan'da anti-emperyalist, yeni ve mutlu bir Türkiye'ye uyanacağız
Yeni Anayasa'nın mantığı:
Bu; bir yandan, AKP içindeki emperyalizmin emrindeki FETÖ'cüler ( Kılıçdaroğlu, AKP'de 180 FETÖ cü milletvekili var, diyor) ve benzeri Nurcu + Nakşi cemaatleri ile , diğer yandan Mecliste ki diğer işbirlikçi cemaatler ve aşiretlerle hesaplaşma referandumudur. Bu amaç açık olarak söylenmese bile, PKK çatı iddianamesinde suçlanan cemaatleri gördüğünüz zaman ( tamamına yakını AKP'yi kuran cemaatler) referandumun amacı anlaşılıyor. "Evet" çıkarsa, Erdoğan iktidarı AKP'den alacak. CHP'den değil.
Açık konuşmak gerekirse, Erdoğan'dan başkası FETÖ'yü ve diğer benzeri cemaatleri devletten kazıyamaz. Yukarıda açıkladığımız gibi olmasa, yani, bir iç hesaplaşma söz konusu olmasa, AKP, 317 Milletvekili ile tek başına iktidarken, bu Anayasa ve sistem ile 4 seçim kazanmışken, ne Anayasayı, ne sistemi değiştirmeye ihtiyaç duyar. Fethullahçı çete ve arkasındaki emperyalizmin ümidi, Atatürkçülerin, "Erdoğan nefreti" nedeniyle verecekleri "Hayır" oyu. Aslında, her şey son derece açık. “Evet” çıkarsa, Erdoğan AKP'de ve Meclis'te temizlik yapacak. Suriye'de daha rahat hareket edecek. Şimdi, değişik cemaatlerin elinde olan ve adeta felçli olan Devlet, daha hızlı ve başarılı çalışacak.
Erdoğan, tabii ki Kemalist bir siyasetçi değil. Bu nedenle, kendisinden Kemalist refleksler beklenmesi doğru değil. Ama, 2014 senesinden beri Erdoğan'ın yurtsever reflekslerinden de kimsenin şüphe etmeye hakkı yok. Her zaman söylediğimiz gibi, Erdoğan siyasi rakibimiz ve ülkemizin Cumhurbaşkanıdır. Düşmanımız değildir ! Halkın %52 oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın, gene seçimle işbaşından gitmesi esastır. Ancak, emperyalizmin Türkiye'de ki işbirlikçileri, Erdoğan'ı Atatürkçü kesime “düşman” olarak gösteriyorlar. Bunlar, Erdoğan'la FETÖ ve PKK arasında bir fark görmüyorlar, maalesef. Bu şekilde, Atatürkçü kesimin kanaat önderleri süratle halktan kopuyorlar ve Atatürkçülüğü halka “antipatik” gösteriyorlar. Bu da, emperyalizmin başka bir siyaseti.
Velhasıl; Atatürkçü dostların Erdoğan nefreti o kadar üst düzeye çıkartıldı ki, ne eski Anayasa'yı okuyorlar, ne Yeni Anayasayı. Hukuk Profesörleri bile, hukuki temele dayanmayan ve iler-tutar yanı olmayan nedenlerle "Hayır" kampanyası yürütüyorlar. Eski İstanbul Barosu başkanı değerli hukukçu Ümit Kocasakal, “Türkiye, süper ligden Mozambik'in oynadığı amatör lige düşer” gibi son derece gayr-ı ciddi bir açıklama yapıyor ( 13 Nisan Sözcü). Prof. Dr. Feyzioğlu'nun açıklamaları da, aynı derecede bilim dışı ve “tutarlı” hukuki bir temele dayanmıyor. Değerli hukukçuların, Erdoğan nefretinden gözleri o kadar körleşmiş ki, “Evet” oyu çıkarsa AKP'nin iktidardan düşeceğini, FETÖ ve benzeri cemaatlerin devletten temizleneceğini, halkın 2019 da, 100 bin imza ile Erdoğan'ın karşısına çıkacak adayı belirleme hakkını bile göremiyorlar.
Bu referandum ile Devlette zorunlu bir temizlik yapılacak. Ondan sonra, tüm partiler , barolar ve üniversiteler bir araya gelip, mutlaka yeni ve çağdaş bir Anayasa yapmalılar ve inanıyoruz ki yapacaklardır.
Eğer "Evet" çıkarsa, 17 Nisan sabahı emperyalizmin planlarını çökertmiş, yeni ve mutlu bir Türkiye'ye uyanacağız. Türk Ulusu, yüzyılların imbiğinden geçmiş eşsiz öngörüsüyle, mutlaka, en doğru kararı verecektir...